Bizim tarihimiz, Kafkasya’nın tarihi, acılarla, kanla, gözyaşı ile dolu. Tarihi boyunca saldırılara, işgallere uğradı Kafkasya. Savaş hiç eksik olmadı.
Hiçbir zaman savaşmak istemedik. Vatanımızı korumak dışında bir sevdamız olmadı. Fakat saldırılar, savaşlar peşimizi bırakmadı. Ve tarihin gördüğü en acımasız soykırımlardan birine uğradık, vatanımızdan sürgün edildik.
Açlıkla, sefaletle, salgın hastalıklarla mücadele ettik, ayakta kaldık. Asimilasyonla, baskıya, zorbalıkla mücadele ettik, ayakta kaldık.
Bugün, hala en temel haklarımız için, dilimiz, kültürümüz, varlığımız için, bir Abaza, bir Adige, bir Ubıh, bir Çerkes, bir Kafkasyalı gibi yaşayabilmek için mücadele ediyoruz.
Fakat bugün, zaferi ve özgürlüğü kutlayacağız.
Özgürlüğümüzü kutlarken, özgürlük savaşımızın başkomutanı, ilk devlet başkanımız Vladislav Ardzınba’yı, 1992 Ağustos’unda Abhazya’ya düşen ateşi duyar duymaz Kafkasya’nın dört bir köşesinden, Çerkesk’den, Maykop’tan, Nalçik’den, Grozni’den ve diasporadan, Türkiye’den, Suriye’den, Mısır’dan, Ürdün’den Abhazya’ya koşan tüm canları, Efkan’ı, Bahadır’ı, Hanefi’yi, Vedat’ı, Zafer’i, vatan uğruna, özgürlük uğruna, kardeşlik ve birlik uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve saygı ile anacağız.
Tüm insanlığa sağlık, barış, huzur, mutluluk ve refah diliyoruz.
Abhazya Zafer Günü Kutlu Olsun..
Yaşasın birlik, zafer ve özgürlük!
Nıgzara akzayt aydgılara, ayaayra, ahakuytra!